Haydar Alpagut’un Denizde Türkler adlı eserinin son kısmı olan Denizde Türkler: Denizlerin Hâkimi Osmanlılar adlı eseriyle çalışmamızı tamamlıyoruz. Yazarın vefatından dolayı eserin devamı gelememiştir.

Bu çalışmada Yavuz Sultan Selim dönemindeki Safevi ve Mısır seferleri sonrasında Basra Körfezi ve Kızıldeniz’e inme dönemindeki siyasi olaylar, Oruç ve Hızır kardeşlerin Batı Akdeniz ve Cezayir’deki mücadeleleri son olarak ise Oruç Reis’in ölümünden sonra Barbaros Hayrettin’in Cezayir’de Kral olması, Cezayir ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu’na katılış süreci ele alınmaktadır.

Denizde Türkler: Osmanlı Öncesi adlı kitabımızda yazar Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna kadar olan zamanı genel olarak Türklerin Orta Asya’dan sırasıyla Ön Asya, Anadolu ve Avrupa’ya doğru ilerleyiş sürecini ve bu süreçteki Türklerin denizlerde üstünlüğü sağlamak için ortaya koyduğu siyasi ve askerî olayları ele almaktadır. Denizde Türkler: Osmanlı Öncesi adlı eserimizde çok fazla karalardaki olaylara değinilmemektedir. Türklerin İslamlaşmasıyla beraber batıya denizlere doğru önleri açılmıştı. İslam devletindeki âdemi merkeziyetçilik ile güç sahibi olan Türk komutanlar Bizans İmparatorluğu’nun güç kaybetmesiyle beraber Bizans bölgelerinde etkili olmaya başlamışlardı. 

Selçuklular ile başlayan Anadolu’ya yurt edinme süreci ve bu süreçte Türklerin İslam Halifeleriyle olan siyasi ilişkileri, Bizans İmparatorluğu’nun güç kaybetmesiyle birlikte Türkler ile denizlerdeki siyasi ve askerî mücadeleleri, Anadolu Selçukluları sonrasın da Anadolu Beyliklerinin özellikle de Umur Bey’in denizlerdeki hâkimiyet kurmasını sağlayan siyasi olaylara ayrıntılı şekilde yer verilmiştir. 

Haydar Alpagut’un Denizde Türkler adlı eserinin ikinci kısmı olan Denizde Türkler: Osmanlı Döneminde Denizcilik Faaliyetleri adlı eserini okuyucuyla buluşturuyoruz. Türklerin Anadolu’da hâkimiyet kurma süreciyle birlikte başlayan mücadele Fatih’in İstanbul’u fethiyle taçlanıyor.

Bu çalışmada Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşı’nda mağlup olması ile ortaya çıkan siyasi boşluğun tekrardan sağlanması ve bu mücadele sürecinde deniz kuvvetlerinin saltanatın sağlanmasındaki rolünü, Anadolu’da çıkan Şeyh Bedrettin olaylarının bastırılmasını, İstanbul’un Fethi öncesi yapılan hazırlıklar ve alınmasıyla birlikte Bizans İmparatorluğu’nun yıkılışını ve Akdeniz Bölgesinde siyasi üstünlüğün ele geçirilmesini okuyacaksanız.  

Arka kapak hazırlanıyor.

Arka kapak yazısı yazılıyor.

“Bu memleket Türk'ündür ve öyle kalacaktır.”

Giresun Belediye Reisi ve 47. Alay Kumandanı Milis Yarbay Osman Ağa

(Yeni Giresun, 23 Kanunuevvel 1338)

Tarihçi Murat Bıyık bu çalışmasında, Millî Mücadele Dönemi’nin timsal ve tartışılan simalarından Topal Osman Ağa’nın hayatını yeni bilgiler, bulgular ve kaynaklar ışığında tekrar kaleme almıştır. Ayrıca Osman Ağa konusu üzerine çalışma yapacak bireylere rehber olması açısından oldukça kapsamalı bir bibliyografya hazırlamıştır. Bu vesileyle belirli kaynaklara sıkışan Osman Ağa hakkında aslında geniş bir kaynak yelpazesinin olduğu göstererek, konuya dair farklı bakış açılarının önünü açmıştır. Üç kısımdan oluşan bu çalışmanın giriş bölümünde Osman Ağa hakkında ortaya konan müstakil eserlerin ve çalışmanın hazırlık sürecinde sıkça başvurulan bazı kaynakların kısa bir değerlendirmesine yer verildi. İkinci bölümünde ise çalışmanın ana başlıklarından biri olan Osman Ağa’nın hayatını ele alındı. Bu bölümde Osman Ağa’nın tarih sahnesine çıkışından, ölümüne kadarki süreç belgeler ve hatıratlar ışığında mümkün mertebe en sade haliyle ortaya konulmuştur. Üçüncü ve son bölümünde ise Osman Ağa hakkında ifadeler geçen tez, kitap, makale vb. yayınların bibliyografyasına yer verilmiştir. Osman Ağa hakkında bazı materyaller ise ekler kısmına dahil edilmiştir.