Devletlerin ordularındaki asker sayılarında zamanla yaşanan artış, birliklerin sevk ve idaresinde birtakım düzenlemeleri zorunlu hâle getirmiştir. Yaşanan değişimlere ayak uyduramayan, ihtiyaçlarına karşılık veremeyen bir ordunun ayakta kalabilmesi mümkün değildi. Nitekim Osmanlı Devleti'nde geç de olsa bu tehlikenin farkına varılmış ve birtakım tedbirler alınmıştır. Ancak yapılanlar yeterli olmamıştı. Yeni bir yapıya ihtiyaç olduğu aşikârdı. Gözler Batı'ya çevrilmiş, dikkatler yeni modeller üzerine yoğunlaşmıştı.
Osmanlı ordusunun subay kadrosunu çağın anlayışına göre yeniden yapılandırma sürecinde bugün adına "kurmay subay" dediğimiz erkânıharp subayları nasıl ortaya çıktı? Kurmay subayları diğerlerinden farklı kılan nitelikleri ve eğitimleri nelerdi? Kısa süre sonra "Avrupa'nın en muntazam ordularında seçkin subaylar sınıfına girebilecek derecede bilgi sahibi, faal ve vatanperver" subaylar hâline nasıl gelebildiler? Eğitim müfredatları nasıl şekillendi? Mezun olduklarında, askerî organizasyon içerisinde hangi kademelerde yer aldılar? Görev ve sorumlulukları ne idi?
Erkânıharbiye Mektebinin ilk mezunlarını verdiği 1848 yılından Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcına kadar olan süreci ele aldığımız bu çalışmamızda yukarıda saydığımız soruların cevaplarını bulacaksınız.